Mekanik ve elektronik makinelerin, bilgisayarlar, insanlar ve hatta obje ve hayvanların bile bir ağ ile birbirine bağlandığı, veri transferi yaparak komutlar gönderip iletişim kurabildiği sistemlere denilen Nesnelerin İnterneti (başka bir deyişle Internet of Things, IoT) belki de yeni çağın devrimi. Peki bu iletişimi sağlayan, daha doğrusu kuran nedir? Çok basitçe sensorler ve internet bağlantısı diyebiliriz. 

Okuyucuların gözünde daha net şekillendirebilmek için Nesnelerin İnterneti (IoT) hakkında çok da basitleştirilmiş örnekler verebiliriz aslında. “Akıllı ev”, hani şu kombisini uzaktan yöneterek eve gelmeden 2 saat önce çalıştırdığınız, yumurta stoğunuzun bitmesine yakın markete internet üzerinden bağlanarak otomatik yumurta siparişi veren buzdolabınız... Aslında bunların hepsi Nesnelerin İnterneti üzerine yapılan çalışmaların başlangıcı, hatta çıkış noktası. Tabii ki tüm teknoloji bundan ibaret değil. Akıllı evlerden sonra teknoloji oldukça yol aldı. Yukarıda verdiğimiz örneklerde bile belirli bir düzeyde “insan” katkısı gerekiyordu. Uzaktan kumandayla eve bağlanıp komut vermek, ya da buzdolabına stok miktarı hangi seviyeye düştüğünde online sipariş vereceğini tanımlamak kişiler tarafından yapılması gereken aktivitelerdi. Nesnelerin İnterneti (IoT) geliştikçe insan katkısı minimuma, hatta bazı durumlarda sıfıra inmeye başladı. 8 yazılık bu seride ise tüm yönüyle bu konuyu inceleyeceğiz. 

İlk olarak 1999 yılında Kevin Ashton tarafından yapılan Nesnelerin İnterneti tanımlamasıyla ilgili Ashton’un devam eden yorumları ise şöyle; 

“ Bugün bilgisayarlar ve internet data yüklenmesi ve transferi için neredeyse tamamen insanlara ihtiyaç duyuyor. İnternet üzerinde yer alan dataların tamamı yazarak, kodlayarak, barkod okutrarak, kayıt yaparak veya görsel yükleyerek, kişiler tarafından yaratılıyor. Problem şu ki; insanların, bilgisi, dikkati ve zamanı kısıtlı. Bu da bizi kişilerin gerçek hayatta yeteri kadar bilgi tutamamasına götürüyor. Eğer her şeyi bilen, insanlardan yardım almadan bilgi toplayıp bunu kullanabilen bilgisayarlar olsaydı her şeyi olması gerektiği gibi takip edebilir ve her türlü maliyeti azaltabilirdik.”

Sistem hızlı gelişiyor ancak bugün inşaat, enerji, sağlık, tarım ve taşıma başta olmak üzere pek çok sektörde Nesnelerin İnterneti kullanılmaya başlandı bile. Çok daha detaylı bahsedeceğimiz Nesnelerin İnterneri yazı dizisinin ilkinde bu alanda sık kullanılan terimlerden bahsederek bir giriş yapalım isterseniz. 

IoT Device (Nesnelerin İnterneti Cihazları): İnternete bağlanabilen, uzaktan izlenip kontrol edilebilen herhangi bir cihaz IoT cihazı sınıfına girer. Bu bağlamda cep telefonlarımız da, internete bağlanabilen televizyonlarımız da aslında birer IoT cihazıdır.

IoT Ekosistemi: Herhangi bir şirketin, devletin veya kişinin Nesnelerin İnterneti ortamına bağlanmasını sağlayan kumanda, ekran, güvenlik duvarları, kontrol panelleri gibi araçların tümü. 

Entity: Nesnelerin İnterneti’ni kullanan gerçek veya tüzel kişiler. 

Fiziksel IoT Bileşenleri: Sensorler veya modem gibi Nesnelerin İnterneti bileşenleri.

Ağ IoT Bileşenleri: İnternet veya İntranet gibi IoT cihazları arasında bağlantı ve data transferini sağlayan araçlar. 

Uygulama Bileşenleri: Cihazların birbirini tanımak ve iletişim kurabilmek için kullandığı protokoller ve yazılımlar. 

Kumandalar: Kullanıcıların ve IoT sahibinin sistemdeki cihazları uzaktan yönetebilmesini sağlayan cep telefonu, tablet bilgisayar, akıllı saat, bilgisayar gibi araçların tümü. 

Kontrol Paneli: Kullanıcılara IoT ekosistemi ile ilgili bilgileri gösteren, sistemi yönetmelerini sağlayan, genellikle kumanda üzerinde yer alan göstergeler ekranı. 

Network: Kullanıcıların IoT cihazlarıyla, ya da cihazların cihazlarla iletişim kurabilmesini sağlayan ağ.